İşitme Engelli Çocuğu Olan Ailelerin İzlemesi Gereken Süreç Nasıldır?
İşitme engelli çocuğu olan aileler hastanelerden işitme engeliyle ilgili aldıkları raporla oturdukları yere en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezine başvururlar. Rehberlik ve Araştırma Merkezinde işitme engelli çocukların eğitsel durumlarıyla ilgili olarak inceleme raporları düzenlenmektedir. Rehberlik ve Araştırma Merkezince gerekli belgeler düzenlenerek yerleştirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmektedir. Yerleştirme, İlköğretim ve Özel Eğitim Yönetmeliklerine göre yürütülmektedir. Okul yönetimlerinin bu konudaki keyfi tutumları İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce takip edilmektedir.
İşitme Engelli Çocuklara Özel Eğitim Kaç Yaşma/Ne Zamana Kadar Veriliyor?
İşitme engelli çocuklara örgün eğitim kurumları içerisinde 18 yaşına kadar eğitim verilmektedir.
İşitme Engelliler Okullarının Bulunmadığı Yerlerde Çocuklar Eğitimden Nasıl Yararlanıyor?
İşitme engelliler okullarının bulunmadığı yerlerde işitme engelli öğrenciler kaynaştırma eğitiminden faydalanmaktadırlar. Durumu kaynaştırma eğitiminden yararlanmaya uygun olmayanlar ise en yakın parasız yatılı işitme engelliler ilköğretim okuluna devam etmektedirler.
İŞİTME CİHAZI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Aileler ve özel eğitimde yer alan diğer meslek uzmanlıklarına ilişkin eğitimcilerin çoğunluğu işitme cihazları hakkında her hangi bir bilgiye sahip değildirler. Maddi anlamda pahalı olan bu cihazlara dokunamamakta ve müdahale edememektedirler.
Aileler ve eğitimciler eğitime başlamadan önce çocuğun cihazı kontrol etmelidir ve aşağıdaki soruları cevaplaması gerekmektedir.
- Cihazına pil uygun yerleştirilmiş mi?
- Kalıp kulağa uygun yerleşmiş mi?
- Hortumda çatlak,kırıklık var mı?
- İşitme cihazı doğru volümde mi?
- Koklear İmplant cihazı ise ayarları doğru mu?
Aile çocuğun uyku saatleri dışındaki saatlerde cihazı ne kadar sürekli taktığını gözlemlemeli ve cihazını takmasını sağlamalıdır.
Çocuğun cihazının pili uygun koyulduğuna bakılmalıdır. Eğer pil bitmiş ise pil değiştirmelidir. Çocuk eğer koklear implant cihazı kullanıyor ise pillerini atmamalı çevresinde analog cihaz kullanan ailelere verebilir. Çünkü koklear implantta kullanılan bitmiş piller analog cihazlarda ortalama üç gün kadar daha gidebilmektedir.
Her çalışmadan önce cihazlarla beraber kulak kalıpları da kontrol edilmelidir. Kulak kalıbın kirlenmesi işitmeyi olumsuz etkilemektedir. Kirin kulak kalıbını tıkayarak sesin orta ve iç kulağa gitmesini engelleyebilir. Ayrıca uygun olmayan kulak kalıpları değiştirilmelidir. Değiştirilmediği takdirde cihazda ötme yapacaktır. Bu yüzden kulak kalıpları ortalama 6 ayda bir değiştirilmelidir. Ama bu durum özellikle küçük çocuklarda ve ergen bireylerde kulak yapısının hızla büyümesi nedeniyle daha fazla olabilmektedir.
Hortumda her hangi bir çatlak ve kırığın olması nedeniyle ötme sesi oluşacaktır. Hortum kalıplarda en sık değişmesi gereken parça olup ailelere hortumun nasıl değiştireleceği gösterilerek yedek hortum sağlanmalıdır.
İşitme cihazının doğru volümlerde olması çocuğun sesi algılaması açısından önemlidir. Eğer işitme cihazı doğru volümlerde olmadığı takdirde cihaz ötme yapabilir, çocuk sesten rahatsız olabilir, işitme kaybı daha fazla artabilir. Bu nedenle cihaz odyoloğun ayarladığı volümlerde olmalıdır. Koklear implant cihazı ise ayarları kontrol edilmeli eğer ayarlarında sorun var ise en kısa zamanda odyoloğa götürülmelidir.
İşitme Engelli Çocuklar İçin Evde Yapılacak Çalışmalarda Önemli İpuçları
Eğitimcinizin size anlattığı ya da gördüğünüz etkinliklerde aşağıdaki davranışları uygulamanız çalışmanızı daha verimli hale getirecektir. Bu çalışma özellikle okul öncesi dönem çocukları için faydalı olup aileleri bilgilendirmek için hazırlanmıştır. Bu öneriler eğitimci için de önemlidir. Bu çalışmalar sadece işitme engelli çocuklar için değil bütün iletişim problemi olan çocuklara uyarlanarak uygulanabilir.
Eğitim dikkatli bir değerlendirmenin sonunda yapılamaya başlanmalıdır. Bu değerlendirmeyi yapıp çocuğunuza uygun aktiviteleri seçecek kişi bu konuda uzman olmalıdır.
Aktiviteler çocuğun gelişim düzeyine, dikkatini toplama süresine, hafıza kapasitesine ve el becerilerine uygun olmalıdır.
Çocuğun gelişim düzeyinin üstündeki aktiviteler onu başarısız hissettireceğinden motivasyonunu azaltacaktır.
Eğitimde kullandığınız dil çocuğun düzeyine uygun olmalıdır. İletişim problemi olan çocuk için başlangıçta kısa ve net cümleler kullanmak önemlidir. Özellikle konuşulan dilin yapısı kompleks ise çocuğun ifade edici dili kullanması ve bu konudaki çabası sınırlı olacaktır.
Bir tek uzun çalışma yapmaktansa iki kısa dönemli çalışma yapmak daha verimli ve hem sizin hem de çocuğunuz için daha zevkli olacaktır.
Oyun kurmayı planladığınız malzeme ile çocuğun önce serbestçe oynayıp keşfetmesine fırsat verin.
Çocuğun dikkatini toplamasını sağlamak amacı ile abartılı mimikler ve vücut hareketleri yapmaktan kaçınınız.
Evde yapmış olduğunuz bu çalışmaları mutlaka nedenleri ve sonuçları ile eğitimcinizle paylaşmaktan kaçınmayın.
Önce onun ilgilendiği noktadan hareket ederek sonra kendi hedefinize geçiş yapınız. Çünkü yaptığınız etkinliği bir oyun gibi düzenliyorsunuz. Unutmayın ki oyun çocuğun en büyük işidir.
Yapılan çalışmaların tekrarlanması çok önemlidir. Ancak çocuğu sıkmayacak sıklıkta tekrarlar yapınız.
İletişim ile ilgili becerileri kazandırırken belli başlı rutinleri kazandırmak oldukça önemlidir. Yemek saatleri, uyku saatleri, banyo zamanları, oyun saatleri vb.
-
Yapacağınız etkinliklerde çocuğunuzun aç ve uykusuz olmadığı bir saati seçin ve bunda tutarlı olmaya çalışın.
-
Birden çok çocuğunuz varsa onların da beraber oynaması oldukça önemlidir. Ancak iletişim problemi olan çocuk ile çalışmak yoğun ilgi vermeyi gerektirdiğinden iki çocuk ile beraber oynamak daha sonraya ertelenebilir. İletişim problemi olan çocuğunuzla ilerleme kaydettiğiniz zaman diğer çocuklarla aynı etkinlikleri yapınız.
-
Çocuk ile konuşurken onun göz seviyesine inmeye ve göz kontağı kurarak konuşmaya çalışın. İletişimde göz kontağı kurmak oldukça önemli bir noktadır. Eğer çocuğunuzda göz kontağı kurma ile ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız hemen bu konuda eğitimcinize danışın ve gerekli etkinlikleri evde uygulayınız.
-
Çocuğunuza komut verirken çok kısa ve net cümleler kurun. Özellikle komut kelimesini örneğin; “topu al” vb. vurgulayarak söyleyin.
-
Çocuğunuzun iletişim becerilerinde yaptığı her olumlu davranışı ödüllendiriniz.
-
Eğitim için ayırdığınız oyuncakları bir köşede tutun. Hepsini birden çıkarmayın. Çıkardığınız oyuncakları tek tek verin ki çocuğunuzun ilgisi dağılmasın.
-
Çocuğunuz sıkılmadan hedeflediğiniz oyunu kesecek şekilde ayarlayın ama başladığınız oyunu bitirmeden kalkmasına izin vermeyin. Sıkıldığını hissettiğiniz an yaratıcılığınızı kullanarak çeşitli yeni düzenlemeler yapabilirsiniz.
-
Her zaman aktiviteyi çocuğunuzun bitirmesine fırsat verin eğer bir lego takıyorsa ve takmakta zorlanıyorsa siz yerini gösterin ya da takmasına yardımcı olun ama o taksın.
-
Özellikle başlangıçta beklemeyi başardığı ve oyunu bitirdiği için onu ödüllendirin.
-
Başlangıçta bu ödüller bir yiyecek olabileceği gibi yiyeceği verirken ödül sözcüklerini kullanmayı unutmayın. Şekeri verirken “aferin çok güzel oynadın.” Gibi. Daha sonra aşama aşama şekeri kesip sadece aferin diyiniz. Aslında ödül vermede en etkili olanı pekiştireç tarifeleri uygulamaktır. Bunu eğitimcinizle hazırlayıp ona göre ödül sunmanız daha faydalı olacaktır.
-
Halen istediğiniz tepkiyi göstermiyorsa aktiviteyi tamamlamak için ihtiyaç duyduğu sözel, fiziksel yardımı yapın.
İşitme Yetersizliği Olan Çocukların Eğitiminde Kullanılan Yöntemler
İşitme yetersizliği olan çocuğun eğitiminde sorumlu olan öğretmenin karşılaşacağı en büyük sorun çocuk ile nasıl iletişim kuracağı ve bireyin diğer insanlarla nasıl iletişim kurması gerektiğini nasıl öğreteceğidir. İşitme yetersizliği olan bireylerin eğitimlerinde izlenecek iki tür temel yaklaşım vardır.
-
Sözlü Dil Kullanan İletişim Yöntemleri
-
İşaret Destekli Eğitim Yöntemleri
A. Sözlü Dil Kullanan İletişim Yöntemleri:
1. Doğal İşitsel-Sözel Yöntem
Bu yöntem ile işitme engelli çocuklar işiten çocuklar gibi ana dillerini kazanabilir ve işiten çocuklardaki dili kazanma süreçlerini gecikmeli de olsa takip edebilirler. İşitme kaybı olan çocuklar çevrelerindeki bireylerle anlamlı etkileşim yolu ile ana dillerini geliştirebilirler.
Çocuklara sağlanan uygun işitme cihazları çocukların dili belli ölçüde normal işiten bireyler gibi algılamalarına yardımcı olabiliyorsa, bu çocuklar yavaş da olsa normal işiten bireyler gibi dili kazanabilir. Bu yöntem, konuşma dilini doğrudan kalıplarla öğretmek yerine, doğal yaşantılar içinde işitsel algının geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. İşitme cihazı kullanılması bu yöntemde büyük önem taşımaktadır ve bir önkoşuldur.
2. İşitsel Yöntem
Tek duyu (işitme duyusu) kullanılarak iletişimin öğretildiği yöntemdir. Doğal işitsel-sözel yöntemde olduğu gibi çocuğun doğal ortamda dili kazanması sağlanır. Bu yöntemde de işitme cihazlarının önemi büyüktür. Ancak, farklı olduğu nokta, çocuk ile iletişim sırasında sadece işitme duyusunu geliştirici etkinlikler ve iletişim yöntemlerinin tercih edilmesidir. Doğal İşitsel-Sözel Yaklaşımdan en önemli farkı, dudak okuma, parmak alfabesi gibi yöntemler dinleme becerisinin gelişimini engellediği düşünüldüğü için kullanılmaz. Çocuk ile iletişimde yalnızca cihazlandırılmış olan işitme duyusu hedef alınmaktadır.
3.Yapısal Sözel-Oral Yöntem
Bu yöntemde dilin öğretilebileceği ve öğretilmesi gerektiği düşüncesi ile yapılandırılmış dil, belli kalıplar ve belirli bir sıra ile çocuklara öğretilmektedir. Bu yapılandırma, konuşma eğitimi, eklemleme çalışmaları, işitme eğitimi, dudak okuma eğitimi, dil ve konuşma eğitimi başlıkları altında çeşitli çalışmaların tümünü kapsamaktadır. Çalışmalar, dilin öğretilmesi gerektiği düşüncesine göre yürütülür.
B. İşaret Destekli Eğitim Yöntemleri:
1. İşaret Dili
El ile yaratılan ve ulusal veya yerel işaretleri kullanan görsel bir iletişim sistemidir. Konuşma dilinden farklı ve kendi gramer kuralları olan bir dildir. İşaret dilini ana dil olarak öğrenen çocuklar, daha sonra konuşma dilini ikinci bir dil, yabancı bir dil olarak algılamakta ve buna bağlı olarak konuşma güçlükleri çekmektedirler.
İşaret dili kullananlar, konuşmayı anlayabilmek için görsel uyaranları temel olarak kullanırlar. Bu sebeple, işitme cihazı kullanıyor olsalar da, dikkatlerini işitmeye değil görmeye verdikleri için dinlemeyi öğrenememektedirler. Bu dezavantaj tüm işaret desteği kullanan ve bu yolla görsel algı gerektiren sistemler için gereklidir.
Ülkemizde sistematik bir işaret dili yoktur. Ulusal bir işaret dili çalışmaları Türk Dil Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı, İşitme Engelliler Federasyonu ve bu konuda uzman eğitimciler tarafından hazırlık içerisindedir.
2. Parmak Alfabesi
Alfabedeki her harf karşılığı parmakların değişik pozisyonlar alması ile sözcüklerin ve cümlelerin ifade edilmesidir. Çocuklar yazmayı öğreninceye kadar kullanılması çok sınırlı olan bir yöntemdir.
3. Tüm (Total) İletişim
Tüm iletişim, dil ediniminde kullanılmakta olan sözel, işitsel, yazılı ve işarete dayalı tüm yöntemleri kullanmaya dayanan bir eğitim yöntemidir. Bu yöntemi savunanlar, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocukların görme duyusu ile işaretler, dudak okuma, yazı gibi yöntemler ile desteklenmesi gerektiğini düşünerek, işitme engelli çocukların eğitiminde tüm yöntemlerin bir arada kullanılması gerektiğini öne sürerek kullandıkları eğitim yöntemidir. Çocuğun başarılı olabilmesi için hem anne ve babalar, hem de öğretmenler işaret dili eğitimi almalı ve bu becerileri etkili bir şekilde kullanabilmelidir. Çünkü bu yöntem işaret diline ağırlık vermektedir.